Seni ne kadar çok sevdiğimi anlatmaya dilimin ve aklımın yetersiz kaldığını biliyorsun. Zaten böyle büyük bir aşkı, şu kısacık satırlara sığdırmanın da hiçbir şekilde imkanı yok. Ey güzel gözlüm, gül yüzlü meleğim. Şu kağıdı kalemi elime aldığımda, saatlerce oturup içimi dökesim var sana. Ancak seni öyle çok özledim ki, yine hasretinden dem vurur, yine sana olan büyük aşkımın verdiği duygularla düşüncelerime yön veririm.
Ey benim koklamaya kıyamadığım beyaz güvercinim. En benim hasret kokulum. Seni senden daha çok seviyordum. Şimdi en az o sevgi kadarda, özlüyorum. Yıldız yıldız bakan gözlerinle aydınlığa kavuşan gecelerim, artık kabus dolu bir hal aldı. Yazmak için asla yazmıyorum. Duygularım her zamankinden daha yoğun. Özellikle sana duyduğum hasret, herhalde dünyadaki cehennem sayılır. Ancak ben umut ediyorum ki, kavuştuğumuzda bu cehennemi cennete döndüreceksin. Feragat edeceğim bu kavurucu hasretinden. O gün benim en güzel günüm, özgürlüğümün en uç noktası olacak.
Ey benim koklamaya kıyamadığım beyaz güvercinim. En benim hasret kokulum. Seni senden daha çok seviyordum. Şimdi en az o sevgi kadarda, özlüyorum. Yıldız yıldız bakan gözlerinle aydınlığa kavuşan gecelerim, artık kabus dolu bir hal aldı. Yazmak için asla yazmıyorum. Duygularım her zamankinden daha yoğun. Özellikle sana duyduğum hasret, herhalde dünyadaki cehennem sayılır. Ancak ben umut ediyorum ki, kavuştuğumuzda bu cehennemi cennete döndüreceksin. Feragat edeceğim bu kavurucu hasretinden. O gün benim en güzel günüm, özgürlüğümün en uç noktası olacak.