Bir Baba nın Mutluluğu

  • Konbuyu başlatan MeLiS
  • Başlangıç tarihi

[XFB] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Cocuk eğitim ve Gelişimi kategorisinde MeLiS tarafından oluşturulan Bir Baba nın Mutluluğu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 208 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Cocuk eğitim ve Gelişimi
Konu Başlığı Bir Baba nın Mutluluğu
Konbuyu başlatan MeLiS
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan MeLiS
M

MeLiS

Ziyaretçi
BİR BABANIN MUTLULUĞU

Genç bir baba bana mektup yazmış. İsim vermeden izniyle aşağıda yayınlıyorum. Bu mektubu bütün babaların okumasını çok isterim. Ülkemde böyle babaların var olmaya başlaması, beni mutlu ediyor. Sizin düşüncelerinizi merak ediyorum. Selamlar

***
38 yaşındayım. Yıllar önce belki 20’li yılların başında hayaller kurarken hep erkek çocuğum olması hayalini kurardım. Onun ismini babamın bizlere taktığı isimler gibi rüzgar ismi vermek gibi hayaller kurardım.

Çocukluğumda yaramaz sayılabilecek biriydim, her ay en az bir çift ayakkabı patlatır, bilerek suyun içene basarak ayağıma su geçti diye yeni ayakkabı isterdim. Ayakkabılarımın patlamasının en büyük sebebi futboldu ve ben kaleci olduğum için eşofman altı ya da pantolon yaz ise şort hepsi paramparça olurdu. Bu sebeplerden yedeğim sopanın haddi hesabı yoktur.

En büyük hayalim futbolcu olmaktı. 16 yaşında ergenlik çağında dizlerimden sakatlandım ve futbol hayatım başlamadan bitti. İçimde ukde kalmış ki hayalini kurduğum erkek evlat ve onu çok iyi bir kaleci yapma hayalim oluştu.

Yıllar geçti ve erkek evladım oldu adını babamın bize koyduğu gibi rüzgar isimlerinden "XXX" koydum. Hayalimin ilk kısmı olmuştu. Şimdi sıradaki hayalim olan çok iyi bir kaleci olmasıydı. Ne var ki sizin "GELİŞTİREN ANNE – BABA’dan sonra bu hayalim bitti. (Oğlum şu anda 16 aylık) Ama iyi ki de bitti. Çünkü şunu anladım; benim hayallerimin oğlumun hedefleri olamayacağını artık biliyorum.

Kalıplaşmış bir anne baba olmanın ne kadar yanlış olduğunu gördüm. Artık oğlumla her akşam bir saate yakın konuşuyorum anlatıyorum bana bugün neler yaptığını anlatmasını istiyorum. Tabi 16 aylık olduğu için konuşamıyor ama kendince bir şeyler söylüyor. Yürüme denemeleri yaparken başı vurduğunu uff uff diyerek bana anlatıyor. Odayı ısıtmak için klimayı açtıklarını üfleme sesi çıkartarak bana anlatıyor. Radyatörlere dokunup sıcak olduklarını elini hızlı çekerek bana gösteriyor.

Oyunlarıyla hedefe ulaşınca bana bakarak kendini alkışlıyor ve biliyorum ki artık benim TANIK olmamı istiyor. Ve inanın Doğan Bey her yaptığına TANIK OLMAYA çalışıyorum. Ben tanık oldukça kendini başarmış bir birey gibi hissediyor bunu çok net görebiliyorum.
Onu dinlediğim ve tanık olduğum için sanıyorum, en rahat ben giydiriyorum, en rahat ben altını alıyorum ve en rahat ben yıkıyorum. Benim dışımda kim olursa olsun genelde sorun çıkartıyor. GELİŞTİREN ANNE – BABA’yı okumadan önce, oğlum 2-3 aylıkken geceleri yatmadan önce biberonla ben karnını doyururdum, katı gıdaya geçtiğimizde akşamları yine mamasını yapıp ben yedirdim. Sonra altını alıp uyku hazırlığı yaptırdım. Benim bunları yapmamın bebeğimizin psikolojisine faydalı olduğunu bilmeden yapmışım ve sayenizde bunları yapmış olmanın doğru olduğunu öğrenmenin hazzını yaşıyorum. Tüm arkadaşlarıma da böyle olması gerektiğini söylüyorum.

Asla ve asla oğlumun korkutulmasını istemiyorum. “Seni çingeneye veririz,” “seni polis alır yada öcü gelir” vs. tehditlerle iş yaptırtmıyorum.

Artık en büyük hedefim oğluma BİZ BİLİNCİNİ" ÖĞRETMEK.

27 Aralık 2016. Doğan Hocama Allah rahmet eylesin Amin.