Bugün kimsenin ayak basmadığı bir adaya gittim. İlk ayak izi bana ait olan bir adaya. İnsanların henüz kirletme fırsatı bulamadığı bir adaya.
Deniz masmavi ve berrak. Bakıldığında diplere inebilirsiniz. Bir sürü ağaç var etrafta, belki de keşfedilmemiş egzotik meyveler.
Palmiyelerin yapraklarından bir tane koparıp kıyıya sürükledim. Üstüne uzandım geceyi bekledim. Hava karardıkça şu zamana kadar yaşamamış olduğumu fark ettim. Gökyüzüne bakınca vakit geçtikçe değişen renk cümbüşünün içinde ne kadar mutlu olduğumu fark ettim. Yıldızları izledim ve o gece kötü hiçbir şey düşünmedim. Ne yalnızlığı,ne insanları, ne dünyayı hiçbir şey düşünmedim.
Beslenebileceğim herhangi bir şey ve barınacak yerim yoktu. Bunları bile dert etmedim o gün. Çok huzurluydum uçakların yapay ışıklarının olmadığı bu gökyüzünün altında.
İnsanlardan uzakta tertemiz, hiçbir günahın işlenmediği, sadece benim varlığımın olduğu adeta yeniden doğduğum bu yerde, bu gece ölmek istedim. Gözlerimi kapattım.
Deniz masmavi ve berrak. Bakıldığında diplere inebilirsiniz. Bir sürü ağaç var etrafta, belki de keşfedilmemiş egzotik meyveler.
Palmiyelerin yapraklarından bir tane koparıp kıyıya sürükledim. Üstüne uzandım geceyi bekledim. Hava karardıkça şu zamana kadar yaşamamış olduğumu fark ettim. Gökyüzüne bakınca vakit geçtikçe değişen renk cümbüşünün içinde ne kadar mutlu olduğumu fark ettim. Yıldızları izledim ve o gece kötü hiçbir şey düşünmedim. Ne yalnızlığı,ne insanları, ne dünyayı hiçbir şey düşünmedim.
Beslenebileceğim herhangi bir şey ve barınacak yerim yoktu. Bunları bile dert etmedim o gün. Çok huzurluydum uçakların yapay ışıklarının olmadığı bu gökyüzünün altında.
İnsanlardan uzakta tertemiz, hiçbir günahın işlenmediği, sadece benim varlığımın olduğu adeta yeniden doğduğum bu yerde, bu gece ölmek istedim. Gözlerimi kapattım.