Narsizim!

[XFB] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Bunları Biliyor musunuz? kategorisinde RAMSES tarafından oluşturulan Narsizim! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 403 kez görüntülenmiş, 4 yorum ve 2 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Bunları Biliyor musunuz?
Konu Başlığı Narsizim!
Konbuyu başlatan RAMSES
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan RAMSES

RAMSES

M&R
Kayıtlı Üye
Yönetim
Katılım
15 Ara 2020
Mesajlar
639
Tepkime puanı
738
Puanları
93
Konum
Paris
Genel olarak kişinin kendi bedensel veya zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık olarak tanımlanan Narsizmkelimesinin kökeni, Yunan mitolojisinde bir kahraman olan Narkissos'dan geliyor. Narsisizmin ileri boyutlarda olmasına ise tıpta 'narsistik kişilik bozukluğu' adı veriliyor. -kisacada ozetlersek
Narsisizm

'Narsisizm veya özseverlik kişinin kendisine duyduğu cinsi arzu kabaca tabirle kişinin kendisine aşık olması olarak tanımlanan bir terimdir. Farklı tanımları ve kullanımları mevcuttur.
Sigmund Freud narsizmi ‘Dış dünyadan soyutlanan libidonun (cinsel enerji) egoya (ben) yönlendirilmesi’ şeklinde açıklamıştır. Yani libidonun büyük bir depoda toplanır gibi egoda toplanması ve daha sonra nesnelere yönlendirilmesi; fakat kolaylıkla tekrar soyutlanarak egoya yönlenmesi durumudur.
Bebek dış dünya ile ilişki kuramadığı erken bebeklik döneminde gerçek bir narsizm durumu içindedir. Libido dış dünyaya yönlendirilmemiştir. Bebeğin nesneleri 'ben olmayan nesneler' olarak algılaması aylar alır. 'ben' ve 'ben olmayan' arasında bir ayrım yapamaz. Dış dünyaya ilgi duymuyordur ve dış dünyada bile değildir. Bebek için tek gerçek kendisidir. Acıkması susamasıüşümesi bebek için tek gerçekliktir. Bu durumu 'birincil narsisim' olarak tanımlanır.

Bebek büyüdükçe dış dünya ile ilişkileri artar ve dış dünya kurallarını öğrenir. giderek libidosunu nesnelere yönlendirir; nesne sevgisi ve giderek nesnel düşünce ağırlık kazanır. İnsan her ne kadar libidosuna nesne bulabilse de mutlaka görece olarak bir ölçüde narsist kalır. Bu durumu 'ikincil narsizm' olarak tanımlanmıştır.
Narsizm insan için yaşamını sürdürebilmesi açısından bir ölçüde gereklidir. Bazı durumlarda; kişinin narsizmi toplum için hatta kendi akıl sağlığı için makul oranlarda değilse; kişi akıl hastalıklarıyla karşılaşabilir. Önemli psikiyatrik rahatsızlıklar olan nevroz paranoya hatta psikozda narsizm etkileri görülmektedir. Birincil narsizmde bebek dış dünyanın ayrımına varmamışken; ikincil narsizmde dış dünya gerçekliğini yitirmiştir.
Narsizmin çok özel bir türü de; Roma sezarları Mısır firavunları diktatörler gibi çok güçlü kişilerde bulunan türüdür. Bu insanlar adeta nefes alıp yürüyen yeryüzü tanrıları gibidirler kendi gözlerinde. Yaşam ya da ölüm gibi önemli doğa olaylarına bile bir tek cümleyle karar verebilmekteydiler. En büyük korkuları güçlerini kaybetmeleri ölüm etraflarındaki herkesin kendilerine düşman olmasıydı. Güçlerinin ve şehvetlerinin bir sınırı yokmuş gibi davranmaya çalışırlar sayısız insan öldürüp sayısız şatolar kurarlardı. Varlıklarının kendilerinin de çözemediği sorununu insan değilmiş gibi çözmeye çalışsalar da aslında durumları düpedüz deliliktir. Dış dünya 'ben' olmadığı için narsist kişi dış dünyayı anlayamaz/algılayamaz ve bu durum kişide korku yaratır. Diktatör gitgide daha yıkıcı daha yalnız ve korkak olur.
Narsisistik kişilik bozukluğu olan kişiler başkalarının düşünce ya da isteklerine gereken ilgiyi gösteremeyen kişilerdir. Plan ve hedeflerine ulaşamadıklarında gereken ilgiyi göremediklerinde aynı Narkissos gibi erirler çökerler. Başkalarının hakkına saygı göstermeden ve gerçeklerle bağdaşmasa bile daima kendilerini haklı göstererek ve o hedefi gerekli emeği vermeden bile haketmiş sayarak en onde en gözde ve tek olmak isterler. Kendilerini başkalarının yerine koyamaz ve başkalarini anlayamazlar. Sanki her şey sadece kendileri için vardır ve ne olursa olsun her şeyin kendi amaçlarına hizmet etmesi gerekir. Başkalarının fikir ve hareketleri kendi amaçlarına hizmet ediyorsa vardır aksi halde bu fikir ve hareketler tahammül edilemez düşüncelerdir. Gerçekle bagdaşmayan başkalarinin zararına olup sadece kendi çıkarlarına uygun kendi plan ve hedeflerine hitap eden maddi ve manevi kazanç sağlayabilecek plan ve hedeflerine ulaşamadiklarinda öfkelerine hakim olamaz saldırganlaşır çöker hatta ağır psikotik tablolara girerler.
********************
 
M

MeLiS

Ziyaretçi
Allah böyle kişilerden korosun Aminn

Malesef bu kişiler karşısında Kİ kilimin tüm yaşam enerjisini sömüren maddi ve manevi Tüketen kesinlikle empati yapmayan bencil hastalıklı düşünceli kişilerdir.

Güzel paylaşım emegine saglık.
 

RAMSES

M&R
Kayıtlı Üye
Yönetim
Katılım
15 Ara 2020
Mesajlar
639
Tepkime puanı
738
Puanları
93
Konum
Paris
Allah böyle kişilerden korosun Aminn

Malesef bu kişiler karşısında Kİ kişinin tüm yaşam enerjisini sömüren maddi ve manevi Tüketen kesinlikle empati yapmayan bencil hastalıklı düşünceli kişilerdir.

Güzel paylaşım emegine saglık.
Teşekkürler ??
 

Aybala

Işıkları kapadım benibulmak isteyen kendini yaksın
Admin
Katılım
2 Nis 2020
Mesajlar
377
Tepkime puanı
4,858
Puanları
113
Konum
Forum keyfi.net
Genel olarak kişinin kendi bedensel veya zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık olarak tanımlanan Narsizmkelimesinin kökeni, Yunan mitolojisinde bir kahraman olan Narkissos'dan geliyor. Narsisizmin ileri boyutlarda olmasına ise tıpta 'narsistik kişilik bozukluğu' adı veriliyor. -kisacada ozetlersek
Narsisizm

'Narsisizm veya özseverlik kişinin kendisine duyduğu cinsi arzu kabaca tabirle kişinin kendisine aşık olması olarak tanımlanan bir terimdir. Farklı tanımları ve kullanımları mevcuttur.
Sigmund Freud narsizmi ‘Dış dünyadan soyutlanan libidonun (cinsel enerji) egoya (ben) yönlendirilmesi’ şeklinde açıklamıştır. Yani libidonun büyük bir depoda toplanır gibi egoda toplanması ve daha sonra nesnelere yönlendirilmesi; fakat kolaylıkla tekrar soyutlanarak egoya yönlenmesi durumudur.
Bebek dış dünya ile ilişki kuramadığı erken bebeklik döneminde gerçek bir narsizm durumu içindedir. Libido dış dünyaya yönlendirilmemiştir. Bebeğin nesneleri 'ben olmayan nesneler' olarak algılaması aylar alır. 'ben' ve 'ben olmayan' arasında bir ayrım yapamaz. Dış dünyaya ilgi duymuyordur ve dış dünyada bile değildir. Bebek için tek gerçek kendisidir. Acıkması susamasıüşümesi bebek için tek gerçekliktir. Bu durumu 'birincil narsisim' olarak tanımlanır.

Bebek büyüdükçe dış dünya ile ilişkileri artar ve dış dünya kurallarını öğrenir. giderek libidosunu nesnelere yönlendirir; nesne sevgisi ve giderek nesnel düşünce ağırlık kazanır. İnsan her ne kadar libidosuna nesne bulabilse de mutlaka görece olarak bir ölçüde narsist kalır. Bu durumu 'ikincil narsizm' olarak tanımlanmıştır.
Narsizm insan için yaşamını sürdürebilmesi açısından bir ölçüde gereklidir. Bazı durumlarda; kişinin narsizmi toplum için hatta kendi akıl sağlığı için makul oranlarda değilse; kişi akıl hastalıklarıyla karşılaşabilir. Önemli psikiyatrik rahatsızlıklar olan nevroz paranoya hatta psikozda narsizm etkileri görülmektedir. Birincil narsizmde bebek dış dünyanın ayrımına varmamışken; ikincil narsizmde dış dünya gerçekliğini yitirmiştir.
Narsizmin çok özel bir türü de; Roma sezarları Mısır firavunları diktatörler gibi çok güçlü kişilerde bulunan türüdür. Bu insanlar adeta nefes alıp yürüyen yeryüzü tanrıları gibidirler kendi gözlerinde. Yaşam ya da ölüm gibi önemli doğa olaylarına bile bir tek cümleyle karar verebilmekteydiler. En büyük korkuları güçlerini kaybetmeleri ölüm etraflarındaki herkesin kendilerine düşman olmasıydı. Güçlerinin ve şehvetlerinin bir sınırı yokmuş gibi davranmaya çalışırlar sayısız insan öldürüp sayısız şatolar kurarlardı. Varlıklarının kendilerinin de çözemediği sorununu insan değilmiş gibi çözmeye çalışsalar da aslında durumları düpedüz deliliktir. Dış dünya 'ben' olmadığı için narsist kişi dış dünyayı anlayamaz/algılayamaz ve bu durum kişide korku yaratır. Diktatör gitgide daha yıkıcı daha yalnız ve korkak olur.
Narsisistik kişilik bozukluğu olan kişiler başkalarının düşünce ya da isteklerine gereken ilgiyi gösteremeyen kişilerdir. Plan ve hedeflerine ulaşamadıklarında gereken ilgiyi göremediklerinde aynı Narkissos gibi erirler çökerler. Başkalarının hakkına saygı göstermeden ve gerçeklerle bağdaşmasa bile daima kendilerini haklı göstererek ve o hedefi gerekli emeği vermeden bile haketmiş sayarak en onde en gözde ve tek olmak isterler. Kendilerini başkalarının yerine koyamaz ve başkalarini anlayamazlar. Sanki her şey sadece kendileri için vardır ve ne olursa olsun her şeyin kendi amaçlarına hizmet etmesi gerekir. Başkalarının fikir ve hareketleri kendi amaçlarına hizmet ediyorsa vardır aksi halde bu fikir ve hareketler tahammül edilemez düşüncelerdir. Gerçekle bagdaşmayan başkalarinin zararına olup sadece kendi çıkarlarına uygun kendi plan ve hedeflerine hitap eden maddi ve manevi kazanç sağlayabilecek plan ve hedeflerine ulaşamadiklarinda öfkelerine hakim olamaz saldırganlaşır çöker hatta ağır psikotik tablolara girerler.
********************
Heyo'omm emeğine sağlık ???