Rüyalarla Taşınan Mesajlar

[XFB] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Rüya Tabirleri kategorisinde The Punisher tarafından oluşturulan Rüyalarla Taşınan Mesajlar başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 430 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Rüya Tabirleri
Konu Başlığı Rüyalarla Taşınan Mesajlar
Konbuyu başlatan The Punisher
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan The Punisher

The Punisher

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Haz 2020
Mesajlar
418
Tepkime puanı
260
Puanları
63
Konum
Kastamonu
RÜYALARLA TAŞINAN MESAJLAR


Bizi ilgilendiren, rüyaların taşıdığı mesajdır: Bunlar neler vermiştir, neler göstermiştir, ne kadar sıklıkla olmuştur? Özellikle haberci rüyalar, telepatik şekilde insandan insana nasıl naklolur? Mesela, birisinin gördüğü rüyayı, yüzlerce kilometre uzaklıktaki insanlar da görebiliyor. Cinsiyet farkı, milliyet, kültür ve inanç farkı olmasına rağmen insanlar aynı rüyayı görebiliyor ve olay gerçekleşebiliyor.


Bunların en ilginç olanlarından bir tanesi İngiltere, Aberfan' daki büyük kömür kitlelerinin kaymasıyla ilgili olanıdır.
Olay gerçekleşmeden 15 gün öncesinden başlamak suretiyle 1 gün kalana kadar en az 30 kişi olayı aynen görüyor. Nasıl koptuğunu, yağmur yağdığını, kömür ala ala altı oyulmuş yörenin üstüne nasıl çöktüğünü, kömürlü toz tabakasının kentin içine girdiğini, bir okulu olduğu gibi kapattığını rüyalarında görüyorlar. Okulda en azından 120 çocuk boğuluyor.
Görenlerden 9'u uyanıkken vizyon halinde alıyor, 21'i ise rüyasında görüyor. Her iki yol da kullanılmış. O kişilerin çoğu bunları yazıp belediyeye yollamışlar. Elbette sonradan, "Size bu kadar ihbar yapıldı. Niye tedbir almadınız" diye belediye epey zorlanıyor.

Başka bir örnekte de, bir kadın, rüyasında kilisenin yanacağını görüyor ve kızı da kilise korosunda çalışmaktadır. O gün yollamıyor ve gerçekten de yangın çıkıyor. Yazgıysa mutlaka başa gelir çekilir diye bir şey yoktur; bazı konularda insan gereken tedbiri alabilirse sıkıntılı durumlardan kendisini kurtarabilir.

Charles Richet, prekognisyon konusunda şunları söylüyor: "Varılan yegane sonuç, önceden bilmenin (prekognisyonun) mevcut olduğu sonucudur. Bu gücün olağan dışı ve görünürdeki acayip yanını kesinlikle kabul etmemiz gerekir. Çünki bu akıl almaz ve görünürdeki olağan dışılık bilime tamamen ters düşen bir iş. Bilim böyle bir şeyi kabul etmez. Ama bunun olağan dışı, akıl almaz olduğunu kabul etmek zorundayız."


Ünlü psikolog doktor Stanley Krippner'in de rüyalarla ilgili araştırmaları vardır. Kendisi ABD'deki Maimonides Hastanesinin Rüya Laboratuvarı müdürüdür. Çok sıkı kontroller altında yapılan incelemelerde rüyaların telepatik özellikleri öğrenilmiştir. Deneylerde rüyaların bir insandan başka bir insana nakledilebildiği kanıtlanmıştır.

Yukarıda sözünü ettiğimiz Aberfan olayı için şu sorulabilir:

"Madem depremleri, yanardağların patlayacağını, çok büyük atmosfer olaylarını önceden hissedenler ve algılayanlar var, o halde acaba biz insanlarda sismografik aletler mi var? Kayda alıyor, işaretliyor ve onun böyle olduğunu gösteriyor bize. İnsan varlığı bir sismograf gibi mi çalışıyor?"

Hepimizde böyle bir yetenek var, ama bunun farkında değiliz ya da işletmek istemiyoruz. Konsantrasyonumuz bu yönde değil. Kendi amaçlarımızı başka şeylere bağlamışız.

Bazı rüyalarda da bizimle hiç ilgisi olmayan meselelerle karşılaşabiliriz. Özellikle ruhsal kozmosta, belli bir titreşimde bazı yayınlar olmaktadır. Kaçak yayın yakalar gibi, arada bir bunları yakalayabiliriz. Bu şekilde yarım yamalak bilgiler elde edilebilir. Ve bunlar çok ikna edici, sağlam bilgilerdir. Ondan sonra o insanlar falan zamanda filan olacak diye iddia etmeye başlarlar: Kıyamet şu zamanda kopacak, şu yerde sel olacak vs. O zaman gelir, ama hiçbir şey olmamıştır. Onlar zaten kendisine verilmiş bir haber değildir. Üstüne bir de kendi yorumunu, kendi tasvirlerini katmıştır.

Şunu kesinlikle biliyoruz ki, Yaratıcımız yapacağı işleri varlıklara söylemez. Yeryüzünde yaşayanların hiçbirinin o plandan haberi yoktur. O zaman ona göre davranmak gerekir.

Kendi vicdanımızdan ve kendi bilgimizden başka bir şeye itibar etmemeliyiz. Özellikle vicdanımız bize muhakkak doğruyu söyler.