Seyduna&sahrud

[XFB] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Aşk Hikayeleri kategorisinde Aybala tarafından oluşturulan Seyduna&sahrud başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 409 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 4 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Aşk Hikayeleri
Konu Başlığı Seyduna&sahrud
Konbuyu başlatan Aybala
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Aybala

Aybala

Işıkları kapadım benibulmak isteyen kendini yaksın
Admin
Katılım
2 Nis 2020
Mesajlar
377
Tepkime puanı
4,858
Puanları
113
Konum
Forum keyfi.net
"SEYDUNA VE ŞAHRUD"
"Seyduna şahrud iki sevdalı ırmaktır elbruz eteklerinde
Şahin gelip dalına konar şahrudun, seydunanın suyundan içer
Umutlar tazelenir alamut kalesinde "diyor Tunay Bozyiğit.
"Seyduna ve Şahrud" efsanesinin mitolojik olduğu, Şahrud'un "hayat veren ırmak" olduğu geldiği, ünlü Alamut kalesini çevreleyen "cennetin içinden geçen ırmak" da denen nehrin ismi olduğu bu yüzden Alamut Kalesi'nin muhteşem şartdarı söyleniyor ... .. Tunay Bozyiğit “Şahrud dedim Kadın toprağın ve suyun ta kendisidir. Ve bunun Şahrud Seyduna serüveni de başlamış oluyor.
Leyla ile Mecnun'u kendilerine imrendirir, Kerem'i Aslı için dağları delmekten vazgeçirir. Onlar için Seyduna ve Şahrud'un öyküsü ..Fakat böyle bir sevdadır o ki mitolojik de olsa neden olduğumuz olan bir şey olsa gerek ki . Ufuk çizgisinde buluşmayı bekliyor nice sevdaları temsil ediyordur belki de.
Rivayete göre onlar birbirine kavuşamayan iki sonsuzluktur. Seyduna gökyüzü, Şahrud ise yeryüzüdür, denizdir. Hep birbirlerini görürler ama kavuşamazlar. Birbirlerine kavuşma aşkı ile yanarlar. Sevdalı bir bülbül gülüne uçar konar ona şakır ama Seyduna ve Şahrud için bu geçerli değildir. O sevda öyle kavuşamayan birer nehir olurlar. Faklı nehirlerdir ama artık birdirler. Şahrud suyundan içen Seyduna'yı, Seyduna'dan içen Şahrud'u bulur ...
Tunay Bozyiğit bu harika mitolojik sevda hikayesini “Seyduna Türküleri” ile harika anlatır.
(Yitik öyküdür)
Tarihten iki ayrı coğrafyaya damlayan
İki ayrı yürekte durmadan kanayan
Seyduna'yla Şahrud
Yüreklerin akarken bıraktığı izi
Birbirlerinin gözlerinde aradılar.
Yoktu.
İki iklim farkıydılar
Ne zaman göz göze değseler
Yangın çıkmayacak denli uzaktılar.
Sadece aynaların dökülen sırrına yansırdı
Üçüncü bir kente düşmüş suretleri
Şahrud gökyüzü geliniydi.
Yüzüne bulut inse dolardı masal gözleri.
Bir solukluk rüzgarda safra
Usul usul kanardı gelincik bedeni.
Seyduna yeryüzü cehennemi.
Ölüm, çağrılı uçurumlarda sınardı sevdasını
Yalnız ufuk çizgisinde buluşurlardı,
Onu da güneş günde iki kez ateşe verirdi.
İki iklim ayrıldılar.
“Ya Şahrud!” dedi Seyduna
“Gözlerime mermi diye sevdanı sürdüm.
Ardına bakma, gözyaşımla vurulursun.
Su gibi git. ”
Şahrud'un yüzüne keder mayın gibi durdu.
Ve zaman gözlerinin su yeşilinde kuruldu.
Hüzün bir Buda heykeli gibi çırılçıplak,
Yüzlerine oturdu.
Rivayet odur ki,
Şahrud vardığı denizlerde hala
Seyduna türküleriyle uyanmakta,
Seyduna, Şahrud'un gözlerinden kalan
Masalla yaşlanmakta. :))