Solgun bir gül oluyorsun. Dokununca... İşte, tam da "Nesin sen?" diye sorarken soluyorsun. Düşünmem gerek. Düşünürken de solacaksın, değil mi? Yine de devam edeceğim. Sen böylesin, ben de buyum çünkü. Benim dokunan, soran, düşünen inatçı bir tarafım, seninse her defasında solan bir tabiatın var... Ben, sen solduğun için mi böyleyim; sen, benim yüzümden mi soluyorsun? Dokununca? Soruyorum! Neyse... Biraz daha düşüneyim.